top of page

Gelin

Sep 28, 2024

3 min read

0

8

0

Bugün karşı apartmana bir gelin geldi. Ben de diğer komşular gibi camdan gördüm. Üç ya da dört arabaydı konvoy. Kornalara basa basa, cümle aleme duyurarak geldiler.

Damat çabucak indi arabanın sol tarafından, koştu gelinin kapısını açtı. Uzun boyluca, esmer bir delikanlıydı. Gelin inince arabadan, kabarık eteğini düzeltti, sonra da duvağını. Hayallerimdeki gelinler gibi. İncecik askıları olan dümdüz bir elbise ya da pantalon ceket giyen gelinleri aklım almıyor benim. İlla kabarık olacak gelinlik dediğin. Başını kaldırıp önce kendi apartmanına ardından da bizden tarafa baktı. Bir an göz göze geldik sandım, geri çektim kendimi sanki yakalanmış gibi. İçerideki odada yatağından kalkamayan annem 

“Kıııız, yine mi camdan dışarıyı seyrediyorsun sen, hani ilaçlarımı getirecektin,” dedi.

On iki yıl öncesi geldi aklıma. Daha önce hiç görmediğim insanlara kahve ikram ettikten sonra babamın “münasiptir, hayırlısı olsun” dediğini hatırladım. Daha on üç yaşındaydım. Kimse “saçmalamayın efendim” demedi. İki ay içinde beni alelacele yollamışlardı o hiç bilmediğim yerdeki, hiç görmediğim adamın evine. Yan komşunun iki sene önce evlenen kızının gelinliğini giydirmişlerdi bana, orasını burasını üzerime uydurup. Kendim inmiştim arabadan ben. Öylece tek başıma yürümüştüm, kocan bu, dedikleri amcanın arkasından. Gelinin kaç yaşında olabileceğini tahmin etmeye çalıştım. Yüzünde şaşkın bir çocuk ifadesi yoktu benim gibi. Gençti, yirmili yaşlarında olmalıydı. 

Onlar apartmana girerken ben de arka odaya anneme ilaçlarını içirmeye gittim. Boynunun altına peçeteyi sıkıştırdım ki ağzından su akmasın yastığa. Yine camdan ne seyrettiğimi sordu. “Evlendirmeseydik seni, cam önünde kuruyup gidecektin zaten” dedi o çirkin, duygusuz, cart sesiyle. “Evlendirip attınız beni başınızdan, bir de üstüme para alarak” diyemedim tabiii. Desem ne olacak bu saatten sonra?

Çıktım odadan, hızlıca camın önüne geldim yine, gitmişti tüm arabalar. Hangi kata geldi ki bu gelin? İnşallah bizim tarafa bakan dairelerden biridir. Şimdi ne yapıyorlardır ki? Saat erken. Demek nikahtan geliyorlar. En iyisi, düğün yapmak ateş pahası artık. 

Havanın kararmasına, akşam olmasına daha var. Hemen soyunup, yıkanıp sevişirler mi ki? Acaba ilk defa mı olacak? Ayyy çok canı yanmaz inşallah. Ne acıydı o allahım. Damat genç… Anlayışlıdır. Benim üzerime çıkan şişko, kıllı ve yaşlı adam gibi olamaz zaten. Öküz… İnşallah mezarında her gece kabir azabındasındır. Allahım sen affet… 

Şimdi ki kızların çoğu evlenmeden önce yapıyormuş o işi. Alt komşu ne demişti geçen gün? “Evlenmeden her bir haltı yiyormuş bazıları, eğer başka adamla evlenirlerse, düğünden önce diktiriveriyorlarmış, bir sürü doktor varmış yapan, tövbe tövbeee, başımıza taşlar yağacak” demişti. Bir daha evlenirsem, annemi gömüp, buraları terk edip gittiğimde, ben de diktiririm. Kim nereden bilecek! Anlaşılmıyormuş zaten, bunu da diğer komşu eklemişti konuşurlarken. 

Adımı, nereli olduğumu kimseye söylemeyeceğim gittiğim yerde. Gelecek ay inşallah orta okul diplomamı da alacağım. Bu akşam çalışırım yine, az kaldı sınava. Yepyeni bir hayat kuracağım. Babamın başlık paramla aldığı dükkanı, bu evi de satacağım. Yoksa parasız hiçbir yere gidemem. Hele annem bi ölsün de…

Yemek işini hallettim çabucak. Pilav kalmıştı dünden. İki kişi olunca bitmiyor bir günde. Taze fasulye yaptım, kıymalı. Yoğurt koyarım bir de yanına. Salata yapmayacağım bugün. İki lokma yiyor zaten. 

Akşam oluyor, belki üstlerini değiştirip, yıkanıp paklanıp, yemek yerler önce. Belki romantik bir masa bile hazırlamışlardır, hani şu televizyonda ki filmlerdeki gibi. Masada mumlar, kadehler olan. Hatta belki yemekten sonra dans ederler, damat gelini yavaş yavaş yatak odasına götürür. Yavaşça yatağa uzanırlar öpüşürken. Yavaş yavaş soyarlar birbirlerini… 

Hayallerimi durduruyor çalan telefon. Kim ki bu saatte? Halammış. Annem nasılmış, “geberemedi bir türlü” diyemedim yine. Hep içimde kaldı, söyleyemediklerim… Yüreğim göz göz yara, kanıyor hala. 

Annemden nefret etmeye başlayalı on iki sene oldu. “Saçmalamayın, o daha çocuk, çok küçük, kıymayın kızıma” demediği için. Arayıp “ne olur anne, beni geri alın” diye ağladığımda seesiz kalıp, suratıma telefonu kapattığı için. Birkaç sene sonra hamile kalamadığım için yediğim dayakları sana anlatıp “kurtarın beni” dediğimde “kocandır, sever de döver de” dediğin için. Ahh anam ahh, bak halimize şimdi. Sen yatağa ben eve hapis.

Hava karardı, perdeleri kapatmalı artık. Camdan bakındım karşı apartmanın ışıklarına, bilemedim hangi daireye geldi yeni gelin. Yarın öğrenirim alt komşudan. 

Napıyorlar ki şimdi?

Sep 28, 2024

3 min read

0

8

0

Comments

Share Your ThoughtsBe the first to write a comment.
bottom of page